15 Mayıs 2022 Pazar

Bir Engelli Adayının Seçim Konuşması

Değerli ibrettaşlarım,


Herkesin birer engelli adayı olduğu, dolayısıyla kıran kırana rekabetin yaşandığı bir süreçten geçiyoruz. İbret İttifakı’nın çatı adayı ben Seçkin Topal, halkın ihtiyaçlarına cevap veren yepyeni bir engellilik vizyonuyla geldim.


Öncelikle, birtakım zevat, kendilerine engelli, özürlü demekten imtina ediyormuş. Neymiş efendim, görme engelli demek engel teşkil eden şeyin görmemek olduğunu beyan etmekmiş, aslında erişilebilirlik koşulları sağlanırsa görmeme durumu engel olmaktan çıkarmış, görme özürlü demek ise görmemeyi kusur saymakmış. Türkçede gözleri görmeyen kişiye kör denirmiş, ağdalı laflara ne gerek varmış. Yahu, varsanılanın izdüşümünü imgelemsel görüngüsüyle alımlamada sıkıncama yaşayan özel gereksinimli birey deseniz dilinize mi yapışır. Siz kör denmesinden gocunmuyor olabilirsiniz, ama siz kör dediğinizde halkımız üzülüyor, eziliyor, büzülüyor. Halkımızı aktivizme ezdirmeyeceğiz.


Yine bazı engelliler, sorgusuz sualsiz kollarına yapışan, bastonlarından çekiştiren, saçlarını okşayıp yanaklarından makas alan yabancılardan rahatsız oluyorlar. Bu apaçık yabancı düşmanlığıdır. Bunlar halkla temas kuramayan elitistlerdir. Bizler engelliliğimiz süresince halkla el ele, kol kola, isterlerse karga tulumba temas halinde olmayı kendimize borç biliriz. Halkımızın istekleri bizim için kendi özgürlüğümüzden bile önemlidir.


Bazıları da diyor ki, engelliliğin tedavisi olsa bile ben tedavi olmam, ben hayata böyle başladım ve böyle yaşamaya alıştım. Bu ne koltuk sevdası kardeşim! Engelliliğin ayrıcalıklarından vazgeçmek istemediğinizi biz bilmiyor muyuz? Halkın yakasından düşün! Bizler gerektiğinde tekerlekli sandalyemizden kalkmayı da bileceğiz.

Ey engelliler! Yargılanacaksınız, ötekileştirileceksiniz, yaftalanacaksınız! Engellilerle hesaplaşacağız, engelsizlerle helalleşeceğiz. Sözlerimi bitirirken diğer engelli adaylarına sesleniyorum: Hodri meydan!


23 Ocak 2022 Pazar

Bilim Dünyasını Şaşırtan Keşif: Görme engellilerin Nazarı Değmiyor!

 The Mindshaping Institute of Bayburt’tan bir grup bilim insanı, sonuçları bilimin önkabullerini temelden sarsan bir çalışmaya imza attılar. 15’i renkli gözlü olmak üzere 30 görme engelli  katılımcıyla yürüttükleri deney sonucunda, görme engelli kişilerin nazar değdirmediğini kanıtladılar.


Renkli gözlü katılımcıların deney grubunu, diğer katılımcılarınsa kontrol grubunu oluşturduğu deneyde, katılımcılara araştırma ekibinin yeni aldıkları pahalı eşyalar inceletilerek “ Maşallah.” “ Hayırlı olsun.” “Güle güle kullanın.” ve benzeri dua ve temenniler içermeyen, imrenme ve haset yüklü sözler sarf etmeleri istendi. Katılımcılar “Bu ceketi nereden aldınız, hakiki deri değil mi?” “Kahve fincanları da çok güzelmiş hiç eli yakmıyor.” ya da “Bu yeni çıkan model değil mi, bende de 3310 var.” gibi tepkiler verirken beyin dalgaları EEG ile ölçüldü.


EEG ölçümlerinde katılımcıların kıskançlıktan çatır çatır çatladıkları gözlenirken, 72 saat geçmesine rağmen deneyde kullanılan eşyaların sapasağlam olduğu kaydedildi.


Çalışmanın koordinatörlüğünü yürüten, M.I.B. Biyorezonans ve Kuantum Enerji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Neslihan Gönlügören bu hayret verici buluşu şu sözlerle anlattı: “Engellilik konusu bakir bir alan, nitelikli yayın bulmak çok zor. Facebook’ta görme engellilerin dünyadaki pislikleri görmediği için çok şanslı olduğunu yazmışlardı. Dünyadaki güzellikleri de göremiyorlar diye düşünürken biyorezonansın alt dallarından nazar olgusunu çalışmak istedim ve İlahiyat, Halkbilim, Nörofizyoloji başta olmak üzere çeşitli bölümlerden meslektaşlarımla çalışmaya başladık.”


Facebook ve Instagram başta olmak üzere sosyal medyadan akademik çalışmalarında çokça yararlandığını belirten Gönlügören, bilimde ilerlemenin çağa ayak uydurmaktan, öğrenmeye açıklık ve üretkenlikten geçtiğini vurgulayarak sözlerini bitirdi. Bu çarpıcı araştırmanın detayları saygın hakemli dergilerden Journal of Applied Research on Nazar’ın son sayısında yer alıyor.   


 

9 Ocak 2022 Pazar

Yanlış Anlamazsanız Bir Şey Sorabilir miyim?

 “Şimdi siz garsonu çağırırken nasıl bir el işareti yapıyorsunuz?”


Hep siz mi böyle sorular soracaksınız kardeşim? Siz hayatınızda hiç kör görmediyseniz biz körler de sizin gibi gören birini hayatımız boyunca görmedik.Beden dilinizi nasıl kullanıyorsunuz, bizim diğer duyularla algıladığımızı siz görerek nasıl algılıyorsunuz? Biz de bunları merak ediyoruz doğal olarak. Böyle sorular sorduğumuzda ilk kez çikolata yiyen kakao işçileri belgeseli sunar gibi titrek bir sesle konuşmayın gerek yok böyle duygusallıklara.


Duygusallık dedim de aklıma geldi. “Sana olan sevgimi anlatmak hiç görmeyen birine yavruağzını anlatmak kadar zor.” edebiyatı vardı bir de değil mi? Şarkının birinde gökkuşağını anlatmak diyordu da LGBT üyelerinin propagandasını yapıyorsun gibi saçma tepki mailleri almak istemiyorum. 2022’ye girerken aldığım bir karar uyarınca aylık online cehalet kotamı mobil internet kotamın %1’i olarak belirledim.


Neyse biz konumuza dönelim. Sahi yavruağzı nasıl bir renk anlatsanıza biraz? Ya da oruca başlama vakti siyah ipin beyaz ipten ayırt edilebildiği an deniyor hani. Görenlerin ipleri eline alması için ne kadar güneş ışığı gerekiyor? Güneş doğarken ardından tepelerin, imsak vakti geldi gören mü’minlerin.


Mesela görmek denince benim kafamda bir şey canlanm…. Bir dakika siz bir şey soracağım dedim diye gerçekten bir soru soracağımı mı sandınız? Tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim ki bu konu bir kez açıldıysa ortalama bir ÖSYM sınav kitapçığını dolduracak kadar soru sorulur. Ne diyordum,görmek denince kafamda bir şey canlanmıyor. Her şeyi görerek algılayabiliyor musunuz? Mesela üç kaseden birine tuz birine un birine şeker koysak uzaktan bakarak hangisinde ne olduğunu anlayabilir misiniz yoksa üç beyazdan uzak durmak bu durum için iyi bir fikir değil mi?


Daha durun daha işimiz bitmedi. Covid nöbetinde sağlık çalışanlarının giydiği koruyucu kıyafet temin edeyim karşınıza çıkıp bilin bakalım ben kimim diye şaka yapacağım. Kör olsanız sesimi değiştirmem yetecek ama görenlere şaka yapmak masraflı. Ne diyelim başımın gözümün sadakası olsun. V for Vendetta maskesi de takayım da göz gözü görmesin sdlfgjklş. Göz görmeyince neşem katlanır. Kusura bakmayın ya, siz bize böyle şakalar yapıyorsunuz diye samimiyetimize güvenerek ben de sizin durumunuzla ilgili şaka yapıyorum ama bana bozulmadınız değil mi?Ben de öyle düşünmüştüm. Şansımı zorlamayayım sonraki yazıda görüşürüz. :)    

2 Ocak 2022 Pazar

Noel Görümce

 31 Aralık akşamı kutlama yapmak bizim kültürümüzde var mı yok mu uzun uzun tartışılmasına rağmen netleşemedi ama 1 Ocak günü toplanıp hısım akrabanın Instagram’a ve Whatsapp gruplarına attığı fotoğraflar ışığında dedikodu yapmak kesinlikle bizim kültürümüzde var bu çok açık. (Son kısmı İlber Ortaylı tonlamasıyla okuyalım lütfen.)


-Ay gördün mü Hülya’lar yılbaşına Abant’a gitmişler ee tabi kocası deve yüküyle maaş alıyo.

+Kız gördüm gördüm, burnunu da mı kaldırtmış o? Gerçi zaten burnu havadaydı da…


Gavurlar gibi yılbaşı kutlamak bizim kültürümüzde yokmuş, peh!Sanki baby shower olayını Orta Asya bozkırlarındaki atalarımızdan miras aldık. Şu bir gerçek ki işin ucunda dostu düşmanı çatlatma fırsatı varsa her türlü örf adeti bağrına basabilecek bir halkız.


Batı toplumları gibi çam ağacı süsleyip hindi pişirmiyoruz belki ama akraba Whatsapp grubuna atılan kısırlı Rus salatalı fırında tavuklu sofra fotoğraflarıyla eltiye nispet yapmak olsun, rakı bardağıyla story atan kayınçoya Instagram’dan vaaz verdikten sonra okeye oturmak olsunyılbaşı akşamına yerli ve milli bir hava katıyor.Neyse bu seferlik yazıyı kısa tutuyorum, kocası 9000 TL maaş alırken kayınvalidesine zigon sehpa aldıran gelinin hikayesi ilgimi çekti de.