10 Ekim 2023 Salı

Körfluencer Tripleri: "Olay Sende Bitiyo Yaa"

    Homo İbretus icadı Türkilizce terimlerin bir yenisi olan körfluencer, görme engelli influencer'ların kişisel gelişimi fazla kaçırmışını ifade ediyor.. Görme engelli influencer'lar görme engellilerin günlük hayatını kolaylaştıran çeşitli cihazları, erişilebilir mobil uygulamaları ve körcül yaşam ipuçlarını tanıtırken körfluencer dediğimiz kişiler görme engellilere nasıl görme engelli olunabileceğini öğretmeye çalışıyor.


Körfluencer'lar engellilerin yeterince engeliyle barışık olurlarsa, giyimlerine özen gösterirlerse ve insanlarla düzgün iletişim kurarlarsa ayrımcılığa uğramayacaklarını düşünüyorlar. İyi bir parfümün ve güzelce taranmış saçların yıkamayacağı ön yargı olamayacağını düşünen bu kişiler "Olay sizde bitiyo ya engelinizi çok fazla kafaya takıyosunuz abi." sözleriyle, hayatının herhangi bir yerinde ayrımcılığa uğrayan ve hak savunuculuğu yapan engellilere de yol gösteriyorlar.


EKPSS ile atanan Bill Gates'ler ve kurumsal bir şirketin sosyal sorumluluk departmanına giren Ellon Musk'lar, erişilebilir bir hizmet almanın bile sınıfsal olduğunun gayet farkında olarak engelli camiası içinde elitlik yarıştırmaktan geri durmayacaklar tabii ki. Örneğin siz bir hastaneye gidiyorsunuz ve sırası gelen hastaların ismi sadece ekranda yanıp söndüğü için, öncesinde oradaki görevli kişilerden ve kendi sıralarını bekleyen birkaç kişiden rica ettiğiniz halde size haber verilmedi ve randevu saatinizde muayene olamadınız. Yetmezmiş gibi ekranı takip etmediğiniz için azar işittiniz. Bu durumu paylaştığınız bir körfluencer size şu tepkiyi verecektir: "Ben İbreticine Hospital'da hiç böyle şeylerle karşılaşmıyorum gayet kibar davranıyorlar. Böyle şeyler de hep sizin başınıza geliyor neden acaba?"


Bir aralar bu agresifliğimi, komplekslerimi ve engelimle barışıklıksızlığımı atmak için spora yazılayım demiştim. Bazı spor salonları sağ olsunlar bizi bizden fazla düşünüp tek başımıza spor yaparken kondisyon bisikletinden düşebileceğimizden korkup bize refakat etmesi için üyelik ücretimizi iki-üç katına çıkaran personal trainer hizmeti almamızı öneriyorlar. Yasalara göre erişilebilirlik standartlarını sağlamayan işletmeler için cezai yaptırım var ama bu hikayede bedel ödeyen biz oluyoruz neden acaba?


Engelli olmayan birinin de bütçesi yettiğince parasını bastırıp kaliteli hizmet alabildiği yerlerde engelinizden dolayı kaba muamele görme olasılığınızın azalması gayet anlaşılır. O yüzden bu faslı kapatıp iyi bir iletişim kurarsanız Şirinler'i bile görebilirsiniz safsatasına değinmekte fayda var.


Keşke iletişim sadece engelli kişi tarafından kurulsa ve karşımızdaki kişiler kurulmakta olan bir sofraya oturur gibi öylece otursa... Düşünün bir konsere gidiyorsunuz müzik dinleyip dans edip eğleneceksiniz, girişte güvenlikler kolunuza yapışıp "Burası çok kalabalık sizin yanınızda kimse yok mu neden tek başınıza geldiniz buraya?" diye soruyor. Bu kişiyle masum, mazbut, makul ve makbul bir engelli olarak iletişim kurmanın bir yolu var mı? "Canım siz de biraz sosyalleşin yeni hobiler edinin kurslara katılın okuma kulüplerine falan gidin kendinize arkadaş bulun. Ayrıca her girdiğiniz ortamda sadece engelinizden bahsediyorsunuz insanlar sıkılıyor yani." Peki, o ortamlara girebilmek, o etkinliklere katılabilmek için bile "Ben görme engelliyim, etkinlikteki şu şu aktiviteleri sizden farklı olarak şu şu şekillerde yapabilirim. Şu kısımlarda şöyle uyarlamalara ihtiyaç duyabilirim. Ama yine de size uyum sağlayabilirim. Geliş gidişi kendim halledebilirim. Umarım çekincelerinizi ortadan kaldırabilmişimdir, etkinliğe katılabilirim değil mi, lütfen noooooooooolur?" diye bin takla atmamız gerekmesin biz de engelimizle insanları darlamayalım nasıl fikir?


Bazen olay bizde bitmiyor ya, hatta hiç başlamadığı oluyor çoğu zaman. Ya da o kadar yanlış bir yerden başlıyor ki neresinden tutsan elinde kalıyor ve asla bitemiyor.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder